Mehmet Tezkan, bugünkü köşe yazısında AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi hamlelerinin gerçek amacının muhalefetsiz ve hukuksuz bir Türkiye oluşturmak olduğunu savundu. İmamoğlu’nu devre dışı bırakma girişimlerinin aslında CHP’yi zayıflatma stratejisinin bir parçası olduğunu vurguladı. Erdoğan’ın, “Kürtlerin ağzına bir parmak bal çalarak” 400 milletvekiline ulaşmayı ve Anayasa’yı değiştirerek görev süresini fiilen uzatmayı hedeflediğini iddia etti. Bu planın, Kenan Evren modeline benzer bir şekilde, anayasal düzenlemeyle koltuğunu sağlamlaştırmayı içerdiğini belirtti.

Tezkan, CHP’yi zayıflatmak için yolsuzluk soruşturmaları ve kayyum atamaları gibi yöntemleri devreye sokabileceğine dikkat çekti. Özellikle İstanbul’daki CHP’li belediyeler ve iştiraklerinin (İSKİ, İETT gibi) hedef alınacağını ileri sürdü. TMSF’e suç gelirini aklayan şirketlere beş yıl kayyum atama yetkisi veren yasal düzenlemenin ilk hedefinin, belediye şirketlerini ele geçirmek olduğunu savundu. Böylece medyanın ve TRT’nin de yardımıyla “CHP eşittir yolsuzluk” algısının oluşturulmak istendiğini kaydetti.

Yazının bir başka bölümünde, AKP döneminde yapılan kamu ihalelerini ve ‘yap-işlet-devret’ projelerini yolsuzluk odaklı sorguladı. Çanakkale ve Osmangazi köprüleri gibi projelerde verilen geçiş garantilerinin orantısız ve maliyetin çok üzerinde olduğu örneklerle, halkın cebinden milyarlarca doların çıktığını belirtti. Mühendislerin ve hesap uzmanlarının hatalı çalıştığı veya siyasi talimatlar doğrultusunda abartılı garantiler verildiğini iddia etti. Tüm bu soruların yanıtsız kalmasının, iktidarın kontrolündeki medya sayesinde kamuoyuna tam olarak yansımadığını belirterek, Erdoğan’ın “seçimsiz seçimle” iktidarda kalma planının ülkeyi nereye götüreceğini sorguladı.

Yazının tamamını okumak için .